Ortaklığın Giderilmesi : Marmara Bölgesi Sulh Hukuk Mahkemelerinde En Çok Açılan İkinci Dava Türü
Güncelleme tarihi: 12 Ağu 2023
Ortaklığın Giderilmesi Davası ( izaleişüyu davası)
2021 yılı Adalet Bakanlığı verilerine göre Sakarya ili, ilçeleri ve çevre illeri de kapsayan Marmara Bölgesinde Sulh Hukuk Mahkemelerinde en çok açılan davalar Vesayet Davaları olmakla 2. Dava türü ortaklığın giderilmesi davalarıdır.
Sakarya ili, ilçeleri ve çevre illeri de kapsayan Marmara Bölgesinde Sulh Hukuk Mahkemesinde görülen bu davalar bölge insanının en çok uyuşmazlık yaşadığı alanlardan biri olduğundan bu davalar hakkında nitelikli ve etkin bir çalışma yapmayı uygun gördük.
Aşağıda söz konusu davalara ilişkin olarak dayanak kanun maddeleri, karar verilmesi hususunda mahkemece araştırılacak hususlar ile davalar hakkında bir kısım temel bilgilere yer verdik.
Halk arasında izalei şuyu, izaleyi şuyu, izaleyi şuu, izale şuyu, izaleyi şuur diye yanlış telaffuz edilen dava, izaleişüyu davasıdır. izaleişüyu, izale-i şüyuu veya izale'i şuyu olarak da doğru şekillerde kullanılmış olacaktır ancak diğer kullanımları hatalıdır.
Bu kavram avukatlar ve diğer yargı mensuplarınca da çoğu zaman hatalı olarak kullanılmaktadır.
Bu kısımda genel kültür olması amacıyla TDK Güncel Sözlük'te izale kelimesinin anlamı giderme; şüyu kelimesinin kelime anlamı ise herkesçe duyulma, yayılmadır. Yanlış kullanımlarının çoğu bu kelimelerin güncel bazı kelimeler ile ses benzerliği içinde olmasıdır. Örneğin izale, izole kelimesi ile şüyu kelimesi ise eşya ve şey kelimeleri ile büyük benzerlik göstermektedir. Buradan kaynaklı olarak da yanlış kullanımlar yayılmış ve kelimenin doğrusunun önüne geçmiştir.
Şüyu kelimesinin doğru kullanımına örnek vermek gerekirse;
Şüyu bulmak : Herkes tarafından duyulmak, yayılmak.
Şüyuu vukuundan beter : "bir şeyin dedikodusunun yapılması, onun gerçekleşmesinden daha kötüdür" anlamında kullanılan bir söz.
Hukuk camiasında bu durum "galat-ı meşhur lügat-i fâsihten evladır." sözünün en güzel örneklerindendir. "galat-ı meşhur lügat-i fâsihten evladır." sözü, yaygın yanlış kullanımların sözlüklerde yer alan ama hiç kullanılmayan doğru kullanımlardan daha iyi olduğu anlamına gelmektedirler.
Google arama ekranında çıkan bu sonuç da yanlış kullanımın ne kadar yaygın hale geldiğini göstermektedir.
Girizgahı daha da uzun tutmadan kısaca günümüz türkçesi ile bu davalara ortaklığın giderilmesi davası denilmektedir diyerek anlatımımıza başlayalım.
İzaleişüyu davaları ortaklığın giderilmesi yoluna bağlı olarak 2 türlü olup genellikle bu iki dava türü terditli talepler halinde aynı dava ile açılmaktadır. Ancak bu durum ayrı ayrı açılmalarına da engel teşkil etmemektedir.
İzaleişüyu davaları nelerdir?
Aynen Taksim Suretiyle İzaleişüyu (Ortaklığın Giderilmesi)
Satış Suretiyle İzaleişüyu (Ortaklığın Giderilmesi)
Aynen Taksim Suretiyle İzaleişüyu (Ortaklığın Giderilmesi)
Taşınır veya taşınmaz malın birbirine denk parçalar halinde bölünmesidir. Örneğin değeri eşit parçalara bölünebilen bir arsanın üçe bölünerek paydaşlığın giderilmesi.
Burada önemli olan taşınır yada taşınmazın eşit parçalara bölünebilmesi ve bu bölme işlemi sonucunda değerinde önemli bir azalma yada eksilme meydana gelmemesidir.
İzaleişüyu davasının tarafları, dava konusu malı nasıl bölüştüreceklerine anlaşarak dava sırasında belirleyebilirler. Bu anlaşma mahkemeye bildirildiği takdirde hakim anlaşma doğrultusunda ortaklığın giderilmesine karar verebilir. Taraflardan herhangi birinin talebi halinde de hakim öncelikle aynen taksim şartlarını değerlendirmek zorundadır.
Taraflar malın paylaşımı konusunda anlaşamazlarsa ortaklığın satış ya da aynen taksim yoluyla giderilmesi gerekir.
Ortaklığın giderilmesi davalarında mahkemece malın aynen taksim yoluyla paylaştırılmasına karar verilebilmesi için taşınmazın boyutları, tapudaki vasfı, pay miktarı ve paydaş sayısı ile tarım arazilerinin vasfı ile mevzuatlara göre aynen taksimin imkânı olup olmadığının araştırılması gerekir.
Yukarıda da belirtildiği üzere taşınmazın önemli ölçüde değer kaybına uğraması söz konusu ise aynen bölünerek paylaştırılması kararı verilemez. Keza paydaşlar rıza göstermedikleri takdirde de taşınmazın bir bölümü paylı halde bırakılamaz.
Aynen bölünerek paylaştırmanın (taksimin) mümkün olması durumunda bölünen parçaların değerleri denk değilse düşük değerdeki parçaya para (ivaz) eklenerek denkleştirme sağlanır. Paydaşlar arasında anlaşma olmadıkça hakim kendiliğinden parçaları taraflar arasında aynen bölerek paylaştırmaya karar veremez.
Eğer taşınmaz malda kat mülkiyeti kurmak imkanı varsa hakim kat mülkiyeti kurulup kurulamayacağını da değerlendirilmelidir. Kat mülkiyetinin kurulması mümkünse taşınmaz bakımından satış suretiyle ortaklığın giderilmesine karar verilemez.
Satış Suretiyle İzaleişüyu (Ortaklığın Giderilmesi)
Taşınır veya taşınmaz malın satış müdürlüğü yada icra aracılığı ile satılarak bedelinin paydaşlar arasında bölüştürülmesidir.
Taşınmazın aynen paylaşılması imkanı yoksa ortaklığın satış suretiyle giderilmesine karar verilir. Taşınmaz malın satışı mahkeme tarafından gerçekleştirilmez. Satış memurluğu veya icra dairesi aracılığıyla taşınmaz satışı yapılır. Satış açık arttırma yoluyla yapılmalıdır. Ancak tüm paydaşların satışın paydaşlar arasında yapılması konusunda oybirliğiyle karar almaları halinde satış yalnızca paydaşlar arasında yapılır.
Çoğunlukla paydaşlardan biri yada bir kısmı dava konusu taşınmazı kullanmakta ve durumuna göre yararlanmaktadır. Bu halde kullanmayan yada semerelerinden yararalanmayan kişiler bakımından bir alacak doğabilecek ve bu alacak ecrimisil davası ile talep edilebilecektir.
Kullanan kişi bakımındansa taşınmaz üzerinde imal ve inşa edilmiş yada ekilmiş ne varsa bu malların kendisi tarafından yapılıp imal edildiğini, ekildiğini ispat hususunda bu durum diğer tüm mirasçılar tarafından kabul edilmediğinde taşınmaz üzerinde bulunan ve kullanan tarafından oluşturulmuş bütünleyici parçaların mülkiyetinin tespiti için dava açılması gerekmektedir. Bu davalara “muhdesatın aidiyetinin tespiti davası” denilmektedir.
Paydaşlar arasında butunleyici parçalar bakımından mülkiyet konusunda çekişme varsa ve dava açılmazsa mülkiyet iddiaları dikkate alınmaksızın paylaşım yapılır. Dava ile tespit halinde de aşağıda yer alan yargıtay kararında belirtildiği şekilde paylaşım gerçekleştirilir.
"Paydaşlığın (ortaklığın) satış suretiyle giderilmesine ilişkin davalarda taşınmaz üzerinde bulunan bina, ağaç v.s. gibi bütünleyici parçaların (muhdesat) kime ait olduğu konusunda uyuşmazlık olup da bunlar üzerinde bazı paydaşların (ortaklar) hak iddia etmeleri ve öncelikle bu uyuşmazlığın giderilmesini istemeleri halinde o paydaşa görevli mahkemede dava açmak üzere HMK'nın 165. maddesi uyarınca uygun bir süre verilmelidir. Mahkemece verilen süre içerisinde dava açıldığı takdirde sonucunun beklenmesi, açılmadığı takdirde o konuda...uyuşmazlık...yokmuş...gibi...davaya...devam...edilmesi...gerekir.
Paydaşlığın (ortaklığın) satış yoluyla giderilmesi halinde dava konusu taşınmaz üzerinde bina, ağaç v.s. gibi bütünleyici parçalar (muhdesat) varsa bunların arzla birlikte satılması gerekir. Ancak muhdesatın bir kısım paydaşlara (ortaklara) ait olduğu konusunda tapuda şerh varsa veya bu hususta bütün paydaşlar ittifak ediyorlarsa ve muhdesat arzın değerinde bir artış meydana getiriyorsa bu artışın belirlenmesi için dava tarihi itibariyle arzın ve muhdesatın değerleri ayrı ayrı tespit edilir. Belirlenen bu değerler toplanarak taşınmazın tüm değeri bulunur. Bulunan bu değerin ne kadarının arza ne kadarının muhdesata isabet ettiği yüzdelik (%...) oran kurulmak suretiyle belirlenir. Satış sonunda elde edilecek bedelin bölüştürülmesi de bu oranlar esas alınarak yapılır. Muhdesata isabet eden kısım muhdesat sahibi paydaşa, geri kalan bedel ise payları oranında paydaşlara (ortaklara) dağıtılır." (Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2016/16480 E. , 2020/4480 K.)
Comments