top of page

E Devlet Uygulamaları

  • Yazarın fotoğrafıburakalemdar

Genel güvenliğin taksirle tehlikeye sokulması suçu

Genel güvenliğin taksirle tehlikeye sokulması suçu nedir?

Madde 171- (1) Taksirle;

a) Yangına,

b) Bina çökmesine, toprak kaymasına, çığ düşmesine, sel veya taşkına,

Neden olan kişi, fiilin başkalarının hayatı, sağlığı veya malvarlığı bakımından tehlikeli olması halinde, üç aydan bir yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.

MADDE 171. Gerekçesi –

Madde metninde, genel güvenliğin taksirle tehlikeye sokulması, suç olarak tanımlanmıştır.

Genel güvenliği kasten tehlikeye sokma suçunun birinci fıkrasında söz konusu edilen fiillerin taksirle işlenmesi de, suç oluşturmaktadır. Ancak, bu fiiller dolayısıyla cezaya hükmedebilmek için de, kişilerin hayatı, sağlığı veya malvarlığı bakımından somut bir tehlikenin meydana gelmesi gerekir.

Bu fiillerin işlenmesiyle bir zarar neticesinin meydana gelmesi hâlinde, meydana gelen zarar neticesi açısından örneğin taksirle öldürme veya taksirle yaralama suçu oluşabilir. Bu gibi durumlarda, farklı neviden fikri içtima hükümlerinin uygulanması gerekir.

Genel güvenliğin taksirle tehlikeye sokulması suçu



Genel güvenliğin taksirle tehlikeye sokulması suçu ve Şikayet

Genel güvenliğin taksirle tehlikeye sokulması suçu şikayete tabi suçlardan DEĞİLDİR.



Genel güvenliğin taksirle tehlikeye sokulması suçu ve Önödeme


Önödeme, 5237 Sayılı Türk Ceza Kanununun 75 inci maddesine göre, uzlaştırma kapsamında kalan suçlar hariç olmak üzere, sadece adli para cezasını gerektiren veya kanun maddesinde öngörülen hapis cezasının üst sınırı 6 ayı aşmayan hapis cezası gerektiren suçlar bakımından, kanunda gösterilen usule göre belirlenen belli bir miktar paranın, şüpheli/sanık tarafından süresi içerisinde ödenmesi durumunda, kamu davasının açılmamasını ya da açılmış olan kamu davasının düşürülmesi sonucunu doğuran alternatif bir çözüm yöntemidir.

5237 sayılı Türk Ceza Kanununun;

98 inci maddesinin birinci fıkrasında yer alan “yardım veya bildirim yükümlülüğünün yerine getirilmemesi” suçu,

171 inci maddesinde yer alan “genel güvenliğin taksirle tehlikeye sokulması” suçu,

182 nci maddesinin birinci fıkrasında düzenlenen “çevrenin taksirle kirletilmesi” suçu,

264 üncü maddesinin birinci fıkrasında yer alan “özel işaret ve kıyafetleri usulsüz kullanma” suçu,

278 inci maddesinin birinci ve ikinci fıkralarında yer alan “suçu bildirmeme” suçu,

ÖNÖDEMEYE TABİ SUÇLARDIR. BU SUÇLAR KAPSAMINDA OLDUĞUNDAN ÖNÖDEMEYE TABİDİR.


Genel güvenliğin taksirle tehlikeye sokulması suçu ve Uzlaştırma


Ceza Muhakemesi hukukunda, mağdurların haklarının korunması ve suç faillerinin topluma kazandırılması amacıyla gelişen uzlaştırma; mağdur ve failin, özgür iradeleriyle kabul etmeleri hâlinde, tarafsız bir üçüncü kişinin yardımıyla, suçtan ortaya çıkan sorunların çözümüne aktif olarak katıldıkları bir süreçtir.


Genel güvenliğin taksirle tehlikeye sokulması suçu Uzlaştırmaya tabi suçlardan değildir.



Genel güvenliğin taksirle tehlikeye sokulması suçu ve Seri muhakeme usulü


Seri muhakeme usulü, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 250. maddesinde düzenlenmiştir. Anılan maddenin birinci fıkrasında seri muhakeme usulü kapsamındaki suçlar tahdidi olarak belirtilmiştir. Buna göre usul; katalog halinde yer verilen suçlarda, soruşturma evresi sonunda Cumhuriyet savcısı tarafından kamu davası açılması için yeterli şüpheye ulaşıldığında ve bu suçlarla ilgili olarak kamu davasının açılmasının ertelenmesine karar verilmediği takdirde uygulanmaktadır.

Belli suçlarda muhakeme sürecini kısaltmayı ve bu suçlara hızlı ve etkili bir şekilde karşılık verilmesini hedefleyen seri muhakeme usulüne ilişkin hükümler, 01/01/2020 tarihi itibarıyla yürürlüğe girmiştir.

5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 250. maddesinin birinci fıkrasında seri muhakeme usulünün uygulanacağı suçlar sınırlı olarak sayılmıştır.

BU SUÇLAR KAPSAMINDA OLMADIĞINDAN SERİ MUHAKEMEYE TABİ DEĞİLDİR.



Genel güvenliğin taksirle tehlikeye sokulması suçu ve Basit Yargılama usulü


24/10/2019 tarihli Resmî Gazete'de yayımlanan 7188 sayılı Kanun ile ceza muhakemesinde geleneksel kovuşturma usulüne alternatif oluşturacak basit yargılama usulü ceza adalet sistemimize dahil edilmiş ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 251 ve 252 nci maddelerinde düzenlenmiştir.

Basit yargılama usulü ile iddianamenin kabul edilmesi sonrasında adli para cezasını ve/veya üst sınırı iki yıl veya daha az süreli hapis cezasını gerektiren suçlarda, yargılamayı bir kısım usul işlemlerinden arındırıp, mahkemelere duruşma açmaksızın dosya üzerinden karar verebilme imkanı tanınmaktadır.

Genel güvenliğin taksirle tehlikeye sokulması suçu (TCK 171/1) basit yargılamaya tabidir.





19 görüntüleme0 yorum

Son Yazılar

Hepsini Gör

Son Paylaşılanlar

bottom of page