top of page

Birlikte merak dolu bir yolculuğa çıkalım! Blog yazılarımıza dalın, kafanıza takılan her soruyu sorun ve birlikte yeni şeyler keşfetmeye hazır olun. 🚀✨

E Devlet Uygulamaları

Milli Savunmaya Karşı Suçlar Nelerdir?

Milli Savunmaya Karşı Suçlar


Askerî komutanlıkların gasbı suçu nedir?


Madde 317- (1) Kanunen yetkili olmadıkları veya Devlet tarafından memur edilmedikleri halde, bir asker kıtasının veya donanmasının veya savaş gemisinin veya savaş hava filosunun veya bir kale veya müstahkem mevkiin veya bir askerî üssün veya tesisin, bir liman veya şehrin komutasını alanlara müebbet hapis cezası verilir.


(2) Kanunen yetkili olmaları veya Devlet tarafından görevlendirilmeleri suretiyle yukarıda gösterilen yerlerin komutanı bulunanlardan, yetkili makamlarca komutanlığı terk etmeleri için verilen emirlere uymayanlara da aynı ceza verilir.


MADDE 317. Gerekçesi -


Madde, Devletin ülkesine, egemenliğine, birliğine ve Anayasa düzenine karşı suçlardan herhangi birini işlemek üzere gerçekleştirilecek birleşmeleri önlemek maksadıyla caydırıcı bir tehlike suçunu meydana getirmiş bulunmaktadır. Bu maddede yer alan suç sadece bir anlaşmanın gerçekleştirilmesiyle oluşmaktadır.


Anlaşmadan maksat, iki veya daha fazla kişinin madde metninde gösterildiği üzere, maddî olgularla belirlenen bir biçimde, bir irade birleşmesine varmış olmalarıdır. Suçun işlenmesinde kullanılacak vasıtalar hakkında da anlaşmanın gerçekleşmesi gereklidir.


765 sayılı Türk Ceza Kanununun 171 inci maddesinde “gizlice ittifak” sözcükleri kullanılmıştır. Gizlice sözcüğü Kaynak Kanunda yoktur ve anlamsızdır. Bu nedenle yeniden meydana getirilen suç tanımında bu kelimeye yer verilmemiştir. Anlaşmanın açıkça yapılmış bulunması hâlinde fiilin suç teşkil etmemesinin anlamı olamaz.


Anlaşma konularından birisini oluşturan “elverişli vasıta”dan suçun işlenmesinde kolaylık sağlayan her türlü gereçleri anlamak gereklidir. Ancak suçun işlenmesinde anlaşanların, vasıtayı da saptamış olmaları gerekir.


Maddede yer alan anlaşmanın “maddî olgularla belirlenen bir biçimde olması” ibaresi, suçun oluştuğunu kabul edebilmek için bulunması gerekli delillerin niteliğine işaret etmektedir.


Bir suçun işlenmesi için sadece anlaşmaya varmak, anlaşma konusu suç açısından bir hazırlık hareketidir. Eğer anlaşma konusu suçun icrasına başlanmamışsa, bu anlaşma dolayısıyla iştirak ve teşebbüs hükümlerinden hareketle cezaya hükmedilemeyecektir. Ancak, bu madde kapsamına giren suçlar açısından farklı bir yol izlenmiştir. Madde kapsamına giren suçların işlenmesi hususunda anlaşmaya varılması, bu suçlardan bağımsız bir suç olarak tanımlanmıştır. Bu madde kapsamına giren suçların icrasına başlanmamış olsa bile, bu suçları işlemeye yönelik bir hazırlık hareketi mahiyetindeki anlaşma dolayısıyla cezaya hükmedilebilecektir.


Anlaşmaya varanların sayı bakımından yeterli olup olmadıkları, anlaşanların toplumda işgal ettikleri yer, kişilikleri, temsil ettikleri güç bakımlarından neticeyi alabilecek durumda olup olmadıkları hâkim tarafından takdir edilecek ve saptanacaktır.


Maddenin ikinci fıkrası ile cezasızlığı sonuçlayan bir etkin pişmanlık hâli getirilmiştir. İşlenmesi kararlaştırılan suçun icra hareketlerine geçilmesinden önce ve soruşturmaya başlamadan ittifaktan yani anlaşmadan çekilme hâlinde, çekilene ceza verilmeyecektir. Ancak, soruşturmaya başlandıktan sonra anlaşmadan çekilme hâlinde, bu etkin pişmanlık hükmü uygulanamayacaktır.


Halkı askerlikten soğutma suçu nedir?


Madde 318- (1) (Değişik: 11/4/2013-6459/13 md.) Askerlik hizmetini yapanları firara sevk edecek veya askerlik hizmetine katılacak olanları bu hizmeti yapmaktan vazgeçirecek şekilde teşvik veya telkinde bulunanlara altı aydan iki yıla kadar hapis cezası verilir.


(2) Fiil, basın ve yayın yolu ile işlenirse ceza yarısı oranında artırılır.


MADDE 318. Gerekçesi -


Madde metninde gösterilen yerlerin komutanlıklarını yetkisiz gasbedenleri veya makamların emir ve izniyle işgal ettikleri komutanlıkları terk etmeleri için verilen emirlere uymayanları cezalandırmakta ve böylece memuriyetin gaspı suçları bakımından özel bir hâli kabul etmiş bulunmaktadır. Ancak bu hâlde millî savunma bakımından özel ve vahim tehlike meydana geleceğinden suç, “Millî Savunmaya Karşı Suçlar” Bölümü içine alınmıştır. Böylece söz konusu suç ile korunan hukukî yarar, ülkenin savunmasıdır.


Askerleri itaatsizliğe teşvik suçu nedir?


Madde 319- (1) Askerleri veya askerî idareye bağlı olarak görev yapan diğer kişileri kanunlara karşı itaatsizliğe veya yeminlerini bozmaya veya askerî disiplini veya askerlik hizmetine ilişkin görevlerini ihlale yönelten ve tahrik edenler ile kanunlara, yeminlere veya disiplin veya diğer görevlere aykırı hareketleri askerler önünde öven veya iyi gördüğünü söyleyen kimselere, bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası verilir.


(2) Fiil, aleni olarak işlenmişse iki yıldan beş yıla kadar hapis cezası verilir.


(3) Fiil, savaş zamanında işlenmiş ise ceza bir katı oranında artırılır.


MADDE 319. Gerekçesi -


Madde, halkı askerlik hizmetinden soğutacak etkinlikte, teşvik veya telkinde bulunmayı veya propaganda yapmayı cezalandırmaktadır. Vatanın düşman güçlerine karşı korunması bakımından her Türk vatandaşının askerlik hizmetini severek ve isteyerek yerine getirmesi şarttır. Esasen askerlik hizmetine yönelik duygu, vatandaşlığın zorunlu gereği olan vatana sadakat borcunun bir parçasını oluşturur. Söz konusu duyguyu tahrip etmek veya zayıflatmak maksadıyla vatandaşları askerlik hizmetlerinden soğutma yolunda teşvik veya telkinlerde bulunmayı veya propagandayı suç hâline getirmek suretiyle madde, millî savunmayı koruma amacını gütmektedir.


Telkin ve teşvikin veya propagandanın askerî hizmetten soğutacak kuvvette olması koşulu ile söz, yazı, işaret, küçültücü imgeler veya bunların benzerleri marifetiyle yapılması suç oluşturacaktır. Teşvik veya telkin geniş sayıda kişilere yönelik olmayan fesatçı fiil olduğu hâlde propaganda çok daha geniş ve önceden belirli olmayan gruplara yönelik etkin telkin ve teşvikleri ifade etmektedir.


Maddenin son fıkrasına göre, fiilin basın ve yayın yoluyla işlenmesi, ağırlaştırıcı nedendir.



Yabancı hizmetine asker yazma, yazılma suçu nedir?


Madde 320- (1) Hükûmetin izni olmaksızın bir yabancı veya yabancı Devlet hizmetinde veya bunların lehinde çalışmak üzere Ülke içinde vatandaşlardan asker yazan veya vatandaşları silahlandıran kimseye üç yıldan altı yıla kadar hapis cezası verilir.


(2) Asker yazılanlar veya silahlandırılanlar arasından asker veya askerlik çağında olanlar varsa ceza üçte biri oranında artırılır.


(3) Birinci fıkradaki hizmeti kabul eden kimseye bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası verilir.


MADDE 320. Gerekçesi -


Silâhlı kuvvetlerin vatan savunması bakımından kanunlar çerçevesindeki görevlerini gereğince yerine getirebilmeleri için, mensuplarının kanunlara itaat etmeleri ve yeminlerine sadık kalmaları, askerî disiplini sıkı bir şekilde muhafaza etmeleri zorunluluğuna ilişkin toplum yararını korumak amacıyla bu madde getirilmiş bulunulmaktadır.


Maddede bu maksatla iki suç yer almaktadır. Her iki suçun faili asker veya sivil olabilir. Bu suçlarla, millî savunma ile ilgili toplum yararı ihlâl edilmiş olmaktadır. Askerler veya askerî idareye bağlı olarak görev yapan diğer kişiler ise suçun konusunu teşkil etmektedirler.


Madde kapsamında iki suç tanımına yer verilmiştir. Bunlardan birincisi, askerleri veya askerî idareye bağlı olarak çalışan sivilleri kanunlara itaatsizliğe, yeminlerini bozmaya veya askerî disiplini ihlâle, askerlik hizmetine ilişkin görevlerini keza ihmale yöneltmek veya tahrik etmektir. Fıkrada yer alan ikinci suç ise, sözü geçen yöneltme ve tahrik konularını askerlerin önünde övmek veya bunları iyi gördüğünü söylemektir.


Her iki fiil de bir tehlike suçu oluşturduklarından yöneltme, tahrik veya övme veya iyi gördüğünü söyleme, suçun oluşması için yeterlidir. Doğal olarak, her tehlike suçunda olduğu gibi, maddenin yorumunda somut tehlike olasılığının varlığı araştırılmalıdır. Ayrıca fiilen bir itaatsizlik neticesinin meydana gelmiş bulunması gerekli değildir.


Maddenin ikinci ve üçüncü fıkralarında her iki suça ait ortak ağırlaştırıcı nedenler gösterilmiştir. İkinci fıkradan anlaşılacağı üzere suçun oluşması için bir tek kişiye yönelik tahrik yeterlidir.


Savaş zamanında emirlere uymama suçu nedir?


Madde 321- (1) Savaş zamanında Devletin yetkili makam ve mercilerinin emir veya kararlarına bilerek aykırı harekette bulunan kimseye bir yıldan altı yıla kadar hapis cezası verilir.


MADDE 321. Gerekçesi -


Ülkede ne nedenle olursa olsun vatandaşlardan asker toplamak veya vatandaşları silâhlandırmak, Devletin tekelinde olan bir iştir. Ancak Hükûmetin izniyle vatandaşlar arasında bir yabancı veya yabancı devletin hizmetinde veya lehinde çalışmak üzere, asker toplamak veya vatandaşları silâhlandırmak olanaklıdır. İşte madde, Hükûmetin müsaadesi olmadan ülkede vatandaşlar arasında asker yazmayı veya bunları silâhlandırmayı cezalandırarak Devletin söz konusu yarar ve tekelini korumaktadır.


Söz konusu suç, seçimlik hareketli bir suç olarak tanımlanmıştır. Bu seçimlik hareketlerden birincisi, asker yazmaktır. Asker yazmak, kişilere bir taahhütname imzalatmak, bu maksatla para veya başka şeyler vermek, yararlar sağlamak gibi şekillerle gerçekleştirilebilir.


İkinci seçimlik hareket ise, vatandaşları yabancı veya yabancı devlet hizmet veya lehinde kullanmak üzere silâhlandırmaktır yani onlara silâh vermektir. Suç seçimlik hareketli olduğundan asker yazılanlara silâh da tevdii hâlinde faile ayrıca bir ceza verilmeyecektir.


Maddenin ikinci fıkrasında, asker yazılanlar veya silâhlandırılanların asker olmaları veya askerlik çağında bulunmaları hâlinde cezanın artırılacağı açıklanmıştır.


Maddenin sonuncu fıkrası, Hükûmetin izni olmadan kendilerine teklif edilen hizmeti kabul etmiş yani asker yazılmış veya silâh almış olan kişileri ayrıca cezalandırmaktadır.


Birinci fıkradaki suçun maddî unsuru asker yazmak veya silâhlandırmak olduğu için, hizmet kabul eden veya silâhlanan kişi bu suçun şeriki sayılmaz. Bu nedenle, adı geçenlerin fiillerini ayrı bir hüküm ile ayrıca suç hâline getirmek uygun sayılmıştır.



Savaş zamanında yükümlülüklere uymama suçu nedir?


Madde 322- (1) Savaş zamanında, Devletin silahlı kuvvetlerinin veya halkın ihtiyaçları için Devlet veya bir kamu kuruluşu veya kamu hizmetleri yapan veya kamu ihtiyaçlarını sağlayan bir kuruluş ile iş yapmak veya eşya vermek üzere yaptıkları sözleşmedeki yükümlülükleri kısmen veya tamamen yerine getirmeyen kimseye üç yıldan on yıla kadar hapis ve onbin güne kadar adlî para cezası verilir.


(2) Yükümlülüklerin kısmen veya tamamen yerine getirilmemesi taksirden ileri gelmişse, cezanın dörtte üçüne kadarı indirilebilir.


(3) Yükümlülüğün kısmen veya tamamen yerine getirilmemesine asıl yükümlüler ile aralarında sözleşme bulunan aracılar veya bunların temsilcileri neden olmuşsa, bunlar hakkında da aynı cezalar uygulanır.


(4) Savaş zamanında yükümlülüklerin yerine getirilmesinde hile yapan yukarıdaki fıkralarda yazılı kişilere on yıldan onbeş yıla kadar hapis ve onbin güne kadar adlî para cezası verilir.


MADDE 322. Gerekçesi -


Madde, savaş zamanında Devletin yetkili makam ve mercilerinin emir ve kararlarına bilerek aykırı harekette bulunulmasını cezalandırmaktadır. Savaş zamanında herkesin yetkili makam ve mercilerin emir ve kararlarına uymalarını gerektiren zorunluluk çok açıktır. Esasen yetkili makam ve merciin emir ve kararının söz konusu olabilmesi için bunların kanuna uygun bulunmaları gerekir.



Savaşta yalan haber yayma suçu nedir?


Madde 323- (1) Savaş sırasında kamunun endişe ve heyecan duymasına neden olacak veya halkın maneviyatını sarsacak veya düşman karşısında ülkenin direncini azaltacak şekilde asılsız veya abartılmış veya özel maksada dayalı havadis veya haber yayan veya nakleden veya temel milli yararlara zarar verebilecek herhangi bir faaliyette bulunan kimseye beş yıldan on yıla kadar hapis cezası verilir.


(2) Eğer fiil;


a) Propagandayla,


b) Askerlere yönelik olarak,


c) Bir yabancı ile anlaşma neticesi,


İşlenmişse, verilecek ceza on yıldan yirmi yıla kadar hapistir.


(3) Fiil, düşmanla anlaşma neticesi işlenmişse müebbet hapis cezası verilir.


(4) Savaş zamanında düşman karşısında milletin direncini tehlikeyle karşı karşıya bırakacak şekilde yabancı paraların değerini düşürmeye veya itibarı amme kağıtlarının değeri üzerinde etki yapmaya yönelik hareketlerde bulunan kimseye beş yıldan on yıla kadar hapis ve üçbin güne kadar adlî para cezası verilir.


(5) Dördüncü fıkrada yazılı fiil, bir yabancı ile anlaşma sonucu işlenmişse ceza yarısı; düşmanla anlaşma sonucu işlenmiş ise bir katı oranında artırılır.


MADDE 323. Gerekçesi -


Madde, savaş zamanında silâhlı kuvvetlerin veya halkın ihtiyaçları için kamu kurum veya kuruluşlarıyla sözleşme yaparak iş veya mal verme taahhüdünde bulunanların, yükümlülüklerini kısmen de olsa yerine getirmemelerini cezalandırmaktadır.


Taahhüdün yerine getirilmemesi taksirli bir fiilden meydana gelmiş ise ceza yarıya kadar indirilmekte ve böylece taksirli bir suç meydana getirilmiş olmaktadır. Ancak taahhütte bulunanın kast veya taksir derecesinde hiçbir kusuru yok ise, taahhüdün yerine getirilmemesi, örneğin mücbir nedene dayanmakta ise ceza verilmeyecektir; verilecek olan şeylerin başkalarınca imha olunması gibi.


Maddenin üçüncü fıkrası, taahhüdün yerine getirilmemesine aracıların, örneğin taşeronların neden olduğu hâllerde aracıların da aynı suretle cezalandırılacaklarını hüküm altına almış bulunmaktadır.


Maddenin son fıkrasında hile yapan müteahhitlerin fiillerinin daha ağır cezayla karşılanması öngörülmektedir.



Seferberlikle ilgili görevin ihmali suçu nedir?


Madde 324- (1) Sulh zamanında seferberlikle ilgili görevlerini ihmal eden veya geciktiren kamu görevlisine altı aydan üç yıla kadar hapis cezası verilir.


MADDE 324. Gerekçesi -


Madde, savaş sırasında belirli koşullarla ve maksatlarla yalan haber veya havadis yaymayı ve temel millî yararlara zarar verebilecek herhangi bir faaliyette bulunmayı cezalandırmaktadır. Böylece madde iki ayrı suçu içermektedir; ikisinin de korumak amacını güttüğü hukukî yarar, savaş sırasında halkın manevîyatını bozacak etkileri gidermek, önlemektir.


Birinci fıkrada tanımlanan suçun oluşabilmesi için, fiilin savaş sırasında işlenmesi gerekir. Fiil, asılsız, abartılmış veya özel maksada dayalı havadis veya haberler yaymak, bunları aktarmaktır.


Maddede geçen “havadis ve haber” kelimeleri eş anlamlı olmakla birlikte soyut habere göre havadis daha ziyade ilgi çekici bir haber anlamını taşır. Haber ise bir olay üzerine edinilen bilgi demektir. Basın ve yayın marifetiyle verilen bilgilere de haber denilir.


“Yayma ve nakletme”, haber ve havadislerin her türlü vasıtayla, değişik çevrelerin bilgisine (ıttılaına) ulaştırılması ve duyurulması demektir. “Özel maksada dayalı havadis ve haber” ise, aslında doğru bir haberin olumsuz etki yapacak surette yayılıp nakledilmesini ifade eder; haberin taraf tutucu şekilde verilmesi gibi. “Aslı olmayan havadis ve haber” uydurulmuş haber demektir. “Abartılmış havadis ve haberden” maksat aslında doğru olan bir haberin, insanları olumsuz etkileyecek biçimde büyütülerek sunulmasıdır.


Haber veya havadisin, kamunun endişe duymasına neden olacak veya halkın maneviyatını bozacak veya ülkenin düşman karşısında direncini azaltacak nitelikte olması gereklidir.


Birinci fıkrada yer alan diğer seçimlik hareket, “temel millî yararlara zarar verebilecek herhangi bir faaliyette bulunmaktır. Savaş sırasında ülkenin çabalarını, etkinliğini zayıflatan ve milletin zafere ulaşmasını zorlaştıracak nitelikte bulunan her türlü faaliyetin temel millî yararlara zarar verebilecek nitelikte olduğunu kabul etmek gerekir.


Söz konusu suç, bir tehlike suçudur.


Maddenin ikinci fıkrasında, birinci fıkrada yer alan suça ait üç ağırlaştırıcı nedene yer verilmiştir. Bunlardan birincisi propagandayla işlenmesi, ikincisi askerlere yönelik olarak işlenmesi, üçüncüsü ise bir yabancı ile anlaşarak bu fiilin işlenmesidir. Propagandadan maksat yalan haber ve havadislerin veya temel millî yararlara zarar verecek faaliyetlerin insanları güçlü biçimde etki altında bırakacak nitelikteki araçlarla işlenmiş bulunmasıdır. Haber ve havadislerin askerler arasında yayılıp nakledilmesi veya temel millî yararlara zarar verebilecek hareketlerin keza askerlere yöneltilmesi bir ağırlaştırıcı neden teşkil etmektedir. Fiilin yabancı ile anlaşma neticesi işlenmesi de bir ağırlaştırıcı nedendir. Maddenin üçüncü fıkrasına göre fiilin düşmanla anlaşma neticesi işlenmesi hâlinde ceza artırılmaktadır.


Maddenin dördüncü fıkrasında ekonomik sabotaj niteliğindeki hareketler cezalandırılmaktadır. Bu fıkrada yazılı suçun maddî unsuru yabancı paraların değerini düşürmeye ve itibarı amme kağıtlarının değeri üzerinde etki yapmaya yönelik her türlü hareketlerde bulunmaktır. Söz konusu hareketlerin suç oluşturması için, bu fiillerin savaş zamanında işlenmesi ve milletin direncini tehlikeye düşürecek şekilde olması gerekir. Suç serbest hareketlidir.


Beşinci fıkraya göre, dördüncü fıkrada yazılı fiillerin yabancı ile veya düşmanla anlaşma sonucu işlenmesi bir ağırlaştırıcı neden oluşturmaktadır.


Düşmandan unvan ve benzeri payeler kabulü


Madde 325- (1) Türkiye ile savaş halinde bulunan bir devletten akademik derece veya şeref, unvan, nişan ve diğer fahri rütbe veya bunlara ait maaş veya başka yararlar kabul eden vatandaşa bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası verilir.


MADDE 325. Gerekçesi -


Maddenin 4/11/1983 tarihli ve 2941 sayılı Seferberlik ve Savaş Hâli Kanunu ile birlikte incelenip uygulanması gerekir. Maddede, sulh zamanında seferberliğe ait görevlerini ihmal eden veya geciktiren kamu görevlisine bu ihmalin karşılığı verilecek ceza gösterilmiştir.

43 görüntüleme0 yorum

Comments


Son Paylaşılanlar

bottom of page